Dr. Anıl Aydın
Yaşadığımız tüm olumsuzluklar bir hastalık ya da sendrom olmak zorunda değildir. Anlam arayışımız, sorgulamalarımız, hayat içindeki zorluklarımız insan olmanın doğal bir getirisidir. Sorun yaşamak doğaldır. Her şey kendi yasasına uygun bir şekilde; krizler, zorluklar ve sorunlar yaşar. Bu nedenle de psikolojik ve psikiyatrik desteğin yanında felsefe ile iyileşmek de mümkündür.
Felsefe yalnızca şu an ki davranışımızın nedenini aramamıza değil aynı zamanda şuan ki davranışımızın mevcut durumumuza ve geleceğimize etkisine, içinde bulunduğumuz koşulların nasıl iyileştirilebileceğine dair bize yardımcı olacaktır.
Filozof olmak yalnızca düşüncelere sahip olmak ve hatta bir ekol kurmak değildir… Hayatın birtakım problemlerini sadece teorik olarak değil, pratik olarak da çözmektir. Şayet istemiyorsanız felsefe tarihini bilmek, zihni zorlayan cümleler kurmak ya da fikirsel çatışmalara girmek zorunda değilsiniz ancak hepimiz felsefi düşünce tarzını edinebilir ve hayatımızın içinde ona bir yer verebiliriz.
Peki nedir bu felsefi düşünce tarzı?
Felsefe, tarihi sürecinde maalesef ki çok teorik bir unsura dönüşmüştür. Bu teorik alan bir ihtiyaçtır ancak teorinin uygulanmaya, yaşamlarımıza girmeye ihtiyacı vardır. Felsefi düşünebilmek ya da felsefi bir yaşam tarzı sürdürmek için akademik anlamda felsefe çalışmak zorunlu değildir. Tıpkı sağlıklı olmak için tıp veya başka bir sağlık alanında çalışmak ya da okumak gerekliliği olmadığı gibi. Pratik anlamda felsefe yaşamın içerisinde kendisini kolayca var edebilir.
Hepimizin dünyayı algılama şekli birbirinden farklıdır. Dünyada ne kadar insan varsa gerçeği anlamanın o kadar yolu vardır. Bu nedenle seçmeci bir tarzla felsefeyi çalışmayı öneririz. Doğu veya batının tecrübesini, ortaya koyduğu fikirleri incelemek ve kendi süzgecimizden geçirip yaşamımızın bir parçası haline getirmek gerçek bir filozof tavrıdır.
Zihinsel plandaki şeyler hayatımızın bir parçası olduğunda daha huzurlu, anlamlı, mutlu, sakin bir yaşam mümkün hale gelir.
Felsefe ile İyileşmek Üzerine
1. İnsanın kendisini tanıması.
• Anlam arayışı, bedensel, duygusal, zihinsel sağlık
• Günümüzün inanılmaz hızlı bir şekilde değişiyor olması teoloji ve bilimi çoğu noktada yardıma muhtaç hale getiriyor. Platon’un da anlattığı gibi felsefe burada yardıma koşan bir eksen görevi görüyor.
• ‘’Kendini tanı’’ Sokrates
• ‘’Bir ben vardır bende, benden içeri’’ Yunus Emre
• ‘’İnsan, aklının büyüklüğünü ve gücünü tahmin edemez’’ Hegel
2. İnsanın yaşam sürecini tanıması
• Varoluşu tanımak, doğumu, ölümü, hastalığı, yaşlılığı yani yaşamı tanımak
• ‘’ Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez’’ Sokrates
• ‘’ İnsan ömrünün süresi bir noktadan ibarettir ve yaşamın özü bir akış, algıları kasvetli, vücudun bileşimi bozulabilir, ruh hızlı bir koşuşturma, kader gizemli ve şöhret anlamsızdır… Öyleyse insana ne kılavuzluk edebilir? Yalnızca tek bir şey; felsefe’’ M. Aurelius
3. İnsanın yaşam sürecindeki hallerini tanıması
• Acı, mutluluk, endişe, umut, şüphe, endişe
• ‘’Filozofun savı insanın acısına çare olmuyorsa boştur’’ Epikur
• ‘’Marangozlar ağacı, okçular ise okları şekillendirir, bilgeler ise kendilerini’’ Buda
4. İnsanın içinde olduğu bütünü tanıması
• Doğanın yasalarını tanımak
• İnsanın kendisinden başlayarak tüm şeylerin işleyişini, doğasını tanıması
• Gözlem, bilim, derin düşünce, tecrübelerden faydalanmak
• ‘’Chrysippus’un Silindiri’’ Yaşam hepimize benzer dokunuşlar yapar, önemli olan bunun karşısında nasıl davranış gösterdiğimizdir.
5. İnsanın değerleri, ilkeleri tanıması
• Bize ait olan güçleri tanıdığımızda karşımıza gelen şeylerle mücadele etmek mümkün hale gelir
• Başımıza ne geldiği değil onunla nasıl mücadele ettiğimiz bizim gerçekte kim olduğumuzu gösterir.
• ‘’İlkelerimizle ters düşecek eylemlerde bulunmadığımızda, evrensel bir ilkenin var olduğunu da istemekte bir engel yoktur. ‘’ Kant
Felsefe Macerası
Sorunları ve duygularımızı tanımaya, onları derin bir düşünceden geçirerek analiz etmeye ve sonrasında bir dengeye ulaştırmaya ihtiyacımız vardır. Felsefe bu aşamaların hepsinde bize yardımcı bir unsur olarak kullanılabilir.
Dengeyi oluşturmak için farklı görüşleri tanımak iyi bir formüldür. Platon, Aristo, Pisagor, Buda, Konfüçyus, Lao Tse, Patancali, Kapila, Yunus Emre, Mevlana, Kant, Hegel , Kierkegaard, Nietczhe, Descartes, Zen Felsefesi, Doğu Felsefesi, Stoacılar, Varoluşçular, Ampirikler, Rasyonalistler vb. daha onlarcası tecrübe tarihin süzgecinden geçip bu güne kadar ulaşmıştır.
Her hastalıkta aynı ilaç kullanılmadığı gibi her zorlukla da aynı fikirle başa çıkmak mümkün değildir. Aklımıza ve kalbimize hitap ettiği sürece fikirleri değerlendirmekten korkmaya gerek yoktur.
Bizim için gerçeğin nerede olduğunu bilmek zordur. Bu nedenle aramak gerekir. Felsefi açıdan tarihin bu zamanına değer olarak katmak istediğimiz şey aramak, sorgulamak ve keşfedilenleri uygulamaktır. Bu çok sade görünen, çok etkili bir uygulamadır.
Comments