Arş. Gör. Seçil Özçiftçi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
Palyatif bakım (Palliative medicine) kavramı farklı tariflerle hatırlanan ve bilinen bir alandır. Bu alanın tıbbi, etik, hukuki ve sosyal dayanaklarının bulunması, vereceği bakım felsefesinin başarıya ulaşması açısından önemlidir.
Palyatif bakımda teorik ya da pratik tıbbi yaklaşımların yanında, hastanın hastalığı süresince içinde bulunduğu durumunun gereği etik ve ahlâki değerlendirmelere de ihtiyaç vardır. Esasında palyatif bakımın işleyiş özelliklerini ve özünü sağlayan etik boyuttur. Etik’ten soyutlanmış bir palyatif bakım normal işleyişinden uzak bir konumdadır.
Palyatif bakımın hasta profilini terminal döneme yaklaşan, umutsuz olarak nitelendirilen bir hastalık tablosu içinde olan hastalar ve onların yakınları oluşturmaktadır. Bu nedenden dolayı palyatif bakımı veren sağlık personelinin bazı etik sorumluluklarının olması kaçınılmazdır. Bu konudaki genel tıp etiği çerçevesini çizen Beauchamp ve Childress’in dört temel etik ilkesini hatırlamak gerekir:
1. Zarar vermemek (Primum non nocere!- Non-maleficence)
2. Yarar sağlamak (Beneficence)
3. Adaletlilik (Justice)
4. Otonomi (Autonomy)
Palyatif bakım ekibinin bu tip merkezlerdeki hastalarla veya ekip içinde karşılaşabilecekleri bazı etik sorunlar vardır. Bunlar; Genel tıp etiği ilkelerine uygun davranmak, hasta haklarını dikkate almak, hastanın yararına olanı bulmak, hastadan onam almak, hastaya karşı iletişim becerilerini geliştirmek ve hastaya gerçeği söylemek, hastaya uygulanan tedavinin sağlık ekibi tarafından geri çekilmesi, hasta bakım ekibinin tükenmişlik halinde olması şeklinde sıralanabilir.
Sonuç olarak bu çalışmada palyatif bakımın kısa pratik etik değerlendirmesiyle, karşılaşılan ikilemler ve sorunların aşılmasında yeni bakış açılarına değinilmeye çalışılmıştır. Palyatif bakım sadece uygulamalı bir hasta bakım alanı olmadan, klinikte etik unsurlarla rutin tıbbi bakım hakkı ile bir bütünlük oluşturmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Palyatif bakım, etik, tıp etiği ilkeleri, öneriler
Comments